Karpal Tünel Sendromu

KARPAL TÜNEL SENDROMU

KARPAL TÜNEL SENDROMU NEDİR?

Karpal Tünel Sendromu (CTS), sinir sıkışmaları içinde, en yaygın görülen sinir sıkışmasıdır.

NEDEN OLUR?

Çoğu olguda, hiçbir spesifik sebep belirlenememekle birlikte, el veya el bileğinin tekrarlayan hareketlerinin oluşturduğu mikrotravmalar sonucu, el ve özellikle ilk 3 parmağımızın hareketlerini yaptıran ve ilk 3 parmakla birlikte yüzük parmağının da yarısının duyusunu alan Median Sinir’ in bilek çizgisinin hemen altında, fleksör retinakulum da denen karpal ligamanın altında karpal tünel içindeki seyrinde sıkışması sonucu meydana gelir.

KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Kadınlarda örgü, tığ gibi el işleri, tarla tapa işleri, bahçe çapalama gibi, süt sağma, halı silme, silkeleme, bulaşık yıkama gibi işlevler, erkeklerde el veya bileğinin kaba pozisyonları, vibrasyon yapan el aletlerinin uzun süredir kullanılıyor olması (matkap, kompresör vb.) uzun süredir tornavida, kazma kürek kullanımı, odun kesme vb. gibi travma oluşturan faktörler, uzun süreli bilgisayar mouse kullanımında el bileğinin masa üzerinde masa ile kemikler arasında sıkışmaya maruz kalması rol alabileceği gibi, lokal travmalar, obezite, endokrin hastalıklar, gebelik sırasında geçici olarak, dializ hastalarında ön kolda A-V diyaliz şantı olan böbrek hastalarında, şeker hastalarında, romatoid artritli hastalarda daha sık görülür.
Kadın / Erkek oranı 4:1 olup, olguların yarısından fazlasında iki taraflıdır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Karakteristik olarak hastalar geceleyin “uyuşuk el” ile uyanırlar ve el sallayarak veya sarkıtarak veya parmakları ovalayarak hafifletmeye çalışırlar. Ellerini koyacak yer bulamazlar, çoğu hasta elini duvarlara dayama ihtiyacı duyar, yastık altına koymaya, ellerini sıcak ya da soğuk su altına tutma ihtiyacı hissederler ancak, hiçbir pozisyonda ağrıları geçmez.
Uyuşukluk avuç içinde, özellikle başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının yarısında meydana gelir. Bilinmeyen nedenlerle serçe parmağın subjektif tutulumu da nadir olmayarak görülür.
El kuvvetsizliği, özellikle el sıkmada kuvvetsizlik çaydanlık veya tencere bile kaldıramama gibi güçsüzlükler kaslarda erime ile birlikte olabilir. Nadiren kas erimesi ve hiç ağrı şikayeti olmaksızın da kendini gösterebilir. Bir bardağı bile kaldırmada zorlandığını ifade eden hastalar vardır.

NASIL KORUNABİLİRİZ ?

Yukarıda bahsettiğimiz el ve el bileğini zorlayacak, ezilmesine maruz kalacak hareketlerden mekanik travmalardan korunmak, altta yatan başka hastalıklar varsa örneğin şeker hastalığı gibi bunların idame tedavisini aksatmamak regülasyonunu sağlamak gibi temel faktörlere riayet ederek korunabiliriz.

TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Kısa süreli, hafif tutulum gösteren veya hipotiroidi gibi, şişmanlık ya da gebelikte alınan kiloların, yani sebep olup şiddetlendiren fenomenlerin düzeltilmesinin beklendiği olgular için cerrahi olmayan tedavi önerilir. Ancak; cerrahi olmayan tedaviye dirençli olgular için veya ciddi duyu kaybı, kas erimesi, kuvvet kaybının mevcut olduğu durumlarda ameliyat gereklidir.
Ameliyatlar, lokal anestezi ile hastayla sohbet edilerek yapılmakta olup; yaklaşık 30 dakika sürmektedir. Genel olarak, hastalar daha ameliyat gecesinde çok büyük rahatlama hissetmekte ve ağrı sızılarından kurtulmaktadırlar. Bu durum kişisel tecrübelerimizde yaklaşık %95-98 oranlarına ulaşmaktadır.
Ameliyat bittikten sonra yara yerinin kapatılması “estetik dikiş” le olduğundan, ameliyat sonrası dikiş alma söz konusu olmamaktadır.
Ameliyat sonrası hastalar yaklaşık 1-2 saat gözlemde tutulduktan sonra evlerine taburcu edilmektedir. Ameliyat olan hastalar ameliyattan çıkar çıkmaz, yemek yeme, üstünü değiştirme, düğmelerini ilikleme gibi, kendi günlük işlerini yapabilirler. Ancak; ilk 3 gün ellerini sarkıtmamaları önerilmekte, 2 ay süre ile bulaşık, çamaşır, halı silme- süpürme, örgü-tığ, tornavida kullanma gibi el bileğini zorlatacak aktivitelerden uzak durmaları gerekmektedir.

BEYİN VE SİNİR CERRAHİ ALANINDAKİ DOKTORLARIMIZ