Hipertansiyon

HİPERTANSİYON

Hipertansiyon nedir?

Hipertansiyon; ölçülen kan basıncının normal kabul edilen değerlerin üstünde olmasıdır. Normal değerler sistolik (büyük) tansiyon için 140, diyastolik (küçük) tansiyon için 80 mmHgdır. Halkımızın büyük tansiyon dediği ve kalbin damarlara kan pompaladığı sıra ölçülen kan basıncı 140 mm cıva ve küçük tansiyon denilen kalbin istirahat halinde ölçülen kan basıncı 90 mm cıvadan yüksek olursa bir yüksek tansiyon durumundan bahsedilebilir.

Kan basıncı nasıl oluşur?

Kan basıncı kalp tarafından pompalanan kan miktarı ile damarların gösterdiği direnç sonucu oluşmaktadır.

Hipertansiyonun sebepleri

Hipertansiyonların yüzde 90dan fazlasının sebebi bilinmez. Tıpta bu tansiyona esansiyel hipertansiyon denilmektedir. Esansiyel hipertansiyon kalıtsal (irsi) ve çevresel faktörlerin belli oranlarda bir araya gelmesi ile ortaya çıkar. Çalışmalar; anne, baba, teyze, amca, dayı, hala gibi akrabasında yüksek tansiyon olan kişilerin diğer insanlara göre daha sık ve daha erken bir yaşta yüksek tansiyon geliştiğini göstermiştir. Tuz yenmesi, şişmanlık ve stres gibi çevre faktörleri de hipertansiyon gelişimine neden olur. Hipertansiyonluların yüzde 10 kadarı da altta yatan bir hastalığa bağlı olarak oluşmaktadır.

Beyaz önlük hipertansiyonu

Beyaz önlük hipertansiyonu doktorun yanında kan basıncının yükseldiği ve hastane ortamından uzaklaşıldığında normale döndüğü bir durumdur. Hastaların muayene sırasında biraz daha gergin olmaları tansiyon değerlerini yükseltebilmektedir.

Hipertansiyon belirtileri

Hastanın kan basıncı yükselmesi uzunca bir süreç içinde gelişmişse hastanın hiç şikayeti olmayabilir. Hastaların büyük bir bölümünde sabah gelen enseden başlayan baş ağrısı, kulak çınlaması,baş dönmesi, bulantı, kusma, burun kanaması ve çarpıntı gibi şikayetler oluşmaktadır.
Hipertansiyonun yaygınlık derecesi
Hemen bütün ülkelerde yapılan tarama sonuçları, erişkin populasyonun yüzde 15-25 kadarında kan basıncının yüksek olduğunu göstermiştir. Hipertansiyonun görülme sıklığı yaşla birlikte artar. 50 yaşına kadar erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. 50 yaşından sonra ise oran kadınlarda daha fazladır.

Kan basıncını ölçerken nelere dikkat edilmelidir?

Kan basıncı ölçümü doğru yapabilecek deneyim ve bilgiye sahip kişilerce yapılmalıdır. Kan basıcını ölçerken, tansiyonu ölçülecek hasta birkaç dakika oturup dinlenmelidir. Fiziksel yorgunluk; örneğin koşma ve hızlı yürüme ve stres; ani üzüntü ve korkuyu takiben hemen kan basıncı ölçülmemelidir. Kan basıncının ölçümünden bir saat önce çay, kahve gibi içecek alınmamış olması, son onbeş dakika içinde sigara içilmemiş olması gerekir. İlk ölçümlerinde tansiyonları yüksek çıkan pek çok kimse ikinci ve üçüncü ölçümlerde normal sonuçlar verebilirler. O yüzden tek kan basıncı ölçümüyle yetinilmemelidir. Hasta rahat ve telaşsız bir ortamda bulunmalı, çok sıcak ya da soğuğa maruz kalmamalıdır.

Tedavisi

Tedavide; diyet yapılması (tuz kısıtlaması, kilo almayı engelleyici ve kilo vermeyi kolaylaştırıcı rejimler), sigaranın bırakılması, egzersiz yapılması ve ilaç kullanılması gibi işlemler yapılmaktadır. Tansiyonun kontrol altına alınması kalp, böbrek, göz, beyin gibi organlarda hasar oluşumunu engellemekte ve ölüm riskini azaltmaktadır.

Tansiyon hastalarına tavsiyeler

Yüksek tansiyon hastaları kan basınçlarını düzenli aralıklarla kontrol ettirmelidirler, diyet ve tedaviye sıkı şekilde uymalıdırlar ve düzenli aralıklarla (altı ay- bir yıl) doktor kontrolünden geçmeyi ihmal etmemelidirler.

Hipertansiyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Eğer hasta hekimiyle sürekli irtibat halinde olur ve ilaçlarını düzenli olarak kullanırsa korkması için bir sebep yoktur. Ama hipertansiyon kontrol edilmezse beyin kanaması, inme, kalp yetersizliği, böbrek hastalıkları, aortta yırtılma, koroner arter hastalığı, ani ölüm gibi durumlar daha sık görülür. Netice itibariyle hipertansiyondan korkmamıza gerek yoktur. Çünkü elimizdeki tedavi yöntemleri bu hastalığı etkisiz hale getirmekte yeterlidir. Önemli olan tedaviyi sürekli ve düzenli olarak almak ve yıllık kontrolleri ihmal etmemektir.

KARDİYOLOJİ ALANINDAKİ DOKTORLARIMIZ